8 Ekim 2008 Çarşamba
by Webmaster
Pelin Batu Marie Claire dergisine, "Bazı oyuncuların rol kapmak için yönetmenlerin evine gitmesi, mektup yazması bana ters geliyor" dedi. Batu, oyunculuk dışında özel hayatını da anlattı.
Pelin Batu:
"Annem; diplomat çocukları, diplomat okulları kombinasyonundan hoşlanmadı. New York'ta eğitim gördüğüm lise, bir Katolik okuluydu. Rahibelerin çoğu İrlandalı'ydı; çok hoşuma gidiyordu bu. Pespembe yanaklı, ihtiyar, biraz da cadı kadınlardı... Kilise korosuna girdim. Dini çok sorguluyordum o dönem; çünkü daha önce Pakistan'da Müslüman bir ülkede yaşıyorduk, kardeşim ezanı ezbere okuyordu. Oradan çıkıp Katolik okuluna gidince, farklılıkları merak ediyorsunuz."
Pelin Batu:
"Annem çok pratik bir insandır; her şeyi o organize eder. Babam sinemaya meraklıdır, haftada bir onunla film seyrederiz, okuduğumuz kitapları tartışırız. Rum meyhanelerine gideriz, rakı içeriz, muhabbet ederiz ama Arda ile yakınlığımız farklıdır. Hep birbirimizin yanındayızdır. Kardeşimizle birbirimize karşı açığızdır aramızda gizli saklı yoktur".
Pelin Batu:
"Bekaretin bir tabu olduğu düşüncesiyle büyütülmedim. Ailem hiçbir zaman bana cinsellikle ilgili bir baskı uygulamadı. Bekaret konusunda olan hep kadınlara oluyor. Biz burada gayet rahat konuşuyoruz ama kadınların resmen satıldığı bir ülkede yaşıyoruz. O yüzden 'Ne kadar rahat bir yaşamım var' demek bile bana utanç veriyor."